Absürd Mizahın bu ülkedeki öncü ismi olan ustam Suavi Süalp'i ölümünün 36. yılında sevgi ve özlemle anıyorum...
14 Nisan 1981'de henüz 55 yaşındayken yitirdiğimiz Suavi Süalp, 50'li yıllardan başlayarak kendine özgü bir mizahın yaratıcısı olarak mizahımıza getirdiği yeniliklerle özellikle 60'lı ve 70'li yıllarda mizahımızı derinden etkilemiş, damgasını vurmuş büyük bir mizah ustasıdır. Hem yazar, hem çizer olarak tek kişilik bir mizah ordusu gibi çalışan, 1972'de tek başına hazırladığı "Salata" mizah dergisiyle Gırgır mizahının da doğuşuna yol açan, sadece mizah dergilerine, gazetelere değil, komedi oyunlarıyla tiyatromuza ve senaryolarıyla sinemamıza da katkıda bulunan, absürd mizahın öncüsü Suavi Süalp 1954'te TEF'le başlayan, Akbaba, Salata ve Gırgır ile doruklara çıkan dergi serüvenini, 1981'de Ses Dergisinin Atmaca mizah ekinde noktalamış oldu.
Onun mizahıyla çocuk yaşta okuru olduğum "Salata" dergisiyle tanışmıştım. Beni çarpmıştı, çünkü henüz ilkokul 4. sınıfa giderken evde defter sayfalarından kendi kendine mizah dergileri yapan tuahf bir çocuk olarak, okumaya başladığım 16 sayfalık bu derginin tamamını, Suavi Süalp'in tek başına yaptığını görmüş, müthiş etkilenmiştim. 1972'de Gırgır'ı çıkaran Oğuz Aral, 1 yıl sonra onu Salata'dan transfer ederek, Gırgır'ın da ilk yazarı yapacaktı. Mizah camiası her anlamdaki "Baba" görüntüsü nedeniyle ona hep "Suavi Baba" dedi. 1972'de dergisiyle okuru olduğum Suavi Baba ile 1979'da kısa bir süre, sırf onunla tanışmak adına girdiğim Karakedi mizah dergisinde tanışmıştım. 2 yıl sonra onu aniden yitirdik ama 1982-1986 yılları arasında çalıştığım Güldürü Üretim Merkezi, hazırladığı tüm mizah sayfalarında ve mizah eklerinde onu yaşattı. Suavi Baba, sanki bizimleydi ve yaşıyordu. Bunun en önemli nedenlerinden biri Suavi Süalp'in mizah anlayışından çok etkilnemiş, onun yanında mizaha adım atmış Kandemir Konduk'un GÜM'ün Müjdat Gezen'le birlikte iki yöneticisinden biri olmasıydı.
Erken yaşta ölümü bana dert olan bu mizah dehası için bir şeyler yapılmalı düşüncesiyle, önce 1989'da çalıştığım "Mazete" adlı mizah ekinde ona özel bir mizah eki hazırladık. Bu beni kesmedi ve oturup tam 10 yıllık bir çalışmanın ardından 1999 yılında yayınladığım "Bir Mizah Dehası Suavi Süalp" adlı biyografi-anı kitabıyla onun bu coğrafyada mizaha kattıklarını, öncü halini, pek çok arkadaşının, meslektaşının tanıklıklarıyla, anı ve anekdotlarla gün ışığına çıkarmaya çalışmıştım. Bu kitabın söyleşisini hem İstanbul Kitap Fuarında, hem de İzmir Kitap Fuarında yaptık. Kitap tez çalışmalarına konu oldu.
Hem erken yaşta ölmesi hem de su içer gibi kendini kasmadan rahatça yaptığı o doğal mizahın ona verdiği aşırı mütevazı hâl nedeniyle ne yazık ki epeyce karambole gitmiş bir usta olan Suavi Süalp 14 Nisan 1981'de veda etmişti dünyaya ve gittiğinde henüz 55 yaşındaydı... Suavi Süalp'in doğum günü de, tıpkı ölümü gibi gene bir Nisan günüdür, 23 Nisan'dır... Yüzümüzü hep güldürmüş, kendine özgü bir mizahın yaratıcısı olarak, özelllikle 50'li yıllarda mizahımıza getirdiği yeniliklerle 60'lı ve 70'li yıllarda mizahımızı derinden etkilemiş Suavi Süalp'in o absürd ruhuna bir kez daha sevgiyle... absürd mizahın öncüsü Suavi Süalp ustamızı 36. ölüm yıldönümünde bir kez daha sevgiyle anıyorum... O absürd, o neşeli ruhu şad olsun...
Cihan Demirci (AH!)
BÜLENT KARAKÖSE'NİN ÇİZGİSİYLE SUAVİ SÜALP...
OĞUZ ARAL'IN ARDINDAN YAZDIĞI SATIRLAR...
Hiç kimseye yaltaklanmadan, onurlu bir şekilde kalemi ile para kazanma hatasına düşerek yaşayıp gitti Suavi Süalp. Gırgır’da birlikte çalışmayı teklif ettim. Ama ondan sonra Suavi’yi koydunsa bul yerinde. Bekle bekle Süavi gelmez. Neden sonra kapıda o güleç yüzüyle gözüktü. “Oğuz geç kaldım ama öyle espriler buldum ki, gülmekten kırılacaksın,” dedi. Ceplerini karıştırmaya başladı. Paralar filan çıktı cebinden. Neden sonra pantolonunun cebinden küçük bir kâğıt buldu. Başladı bana okumaya: “Seçme saçmalar... Senin de çekilecek bir tarafın kalmadı... İmza: Halat,”deyip gülmeye başladı. Okumaya devam etti. “Kiralık ilanlar... Haberler... Anketler... Küçük ilanlar...” Bir aralık düşündüm, bu kadar çok şey bu küçücük kâğıda sığar mı diye. Elindeki kâğıdı aniden çekip aldım. Bir de gördüm ki elimdeki kağıt bomboş değil mi? Süavi Süalp o kadar espriyi doğaçtan yapmıştı... (Oğuz Aral -1981)
CİHAN DEMİRCİ'NİN ÇİZGİSİYLE SUAVİ SÜALP...
ATİLLA SOLAKER'İN ÇİZGİSİYLE SUAVİ SÜALP...
AİLE ALBÜMÜNDEN...
Suavi Süalp, eşi Sevgi Süalp ve oğlu Hikmet Evren Süalp ile...
6 KASIM 1999 TARİHİNDE TÜYAP KİTAP FUARINDA GERÇEKLEŞEN "BİR MİZAH DEHASI SUAVİ SÜALP" SÖYLEŞİSİNDEN BİR ANI... KONUŞMACILAR; KANDEMİR KONDUK, CİHAN DEMİRCİ, SİNAN GÜRDAĞCIK VE SUNDER ERDOĞAN...